#direngeziparki #3

 başbakanımız uzaklardan "olaylar birkaç güne biter" buyurdu ama gezi parkı yazılarının 3.'süne geldik. güç sahiplerinde bu kibir ve inat olduğu sürece birkaç güne bitmesi pek mümkün görünmüyor, protestocu sorununu "kökten" çözmeyi düşünmüyorlarsa tabii!

batı cephesinde pek yeni birşey yok. yine bir yürüyüş oldu, yine kreuzberg'deydi. katılım iyi sayılırdı. kortej yola ilk çıktığında şöyle görünüyordu. 


oranienstraße'ye dönüp hele buna bir de polisin bekletmesi de eklenince kalabalık arttı. 

tam da burada anlatmam gerek, "alman polisinin vielfalt ile imtihanını".

yürüyüş, polis tarafından so 36 hizasında durduruldu. önce ne olduğunu anlayamadım, sonra polis yolun boşaltıldığını ve yürüyüşe birazdan devam edilebileceğini söyledi. homurtular devam edince türk bir polise araç megafonundan anons yaptırdılar. polis anonsuna 

-saygıdeğer türk milleti!... diye başlayınca gruptan tepki çekti, birkaç kişi öne gelip çıkıştı. bunun üzerine polis "saydılı türk milleti" diye tekrar anonsa başladı, tekrar bağrışmalar oldu. "vielfalt"ı desteklemesi, "multikulti"liği koruyup gözetmesi beklenen abinin anonsu huzursuzluk yarattı. sebep "türk milleti" demesiydi. alman bir polisin anonsta sarf etmesi muhtemel bir "demonstranten" kelimesi sorun çıkarmayacaktı oysa. evin yıkılsın "interkulturelle kompetenz"!

belki o arbede yine yaşanacaktı, belki anons sonrası gerginlik topluluğu etkiledi. bilemiyorum. ama sonra şunlar oldu. [dns ayarlarınızla oynamayın; videoda cop, biber gazı, orantısız güç bulunmamakta]


polis güzellemesi yapmıyorum. polisin iyisi, kötüsü yoktur; kötüsü ve daha kötüsü vardır!

anlatmak istediğim başka bir sahne de eylemin başında yaşandı. 

arada arap olduğunu beyan eden alkollü bir abi,türk bayrağı taşıyan iki kızı görünce "ich liebe öcalan!", "ich liebe kurdistan!" diye bağırmaya başladı.

şaşırıp tedirgin olan kızlar da arkalara sindiler bir süre. 


sonra birileri kızlarla konuştu, birileri adama çıkıştı... mesele geçiştirildi.

bu yaşananı, bu gibi geniş tabanlı, "parçalı" etkinliklerde buluşulan ortak zemin üzerinden hareket etmeyip diğer katılımcıların hassasiyetlerini yok saymaya örnek olarak zikretmek istedim. böyle bi umarsızlık var çünkü ve eylemleri akamete uğratma, hiç olmadı etkisini azaltma tehlikesi barındırıyor. 

tek diyeceğim şu olacak:

e hadi o adam sarhoş...

eylem bittikten sonra gittik bandista mensubu bir abimizden istanbul'daki olayları dinledik. cumartesi gecesi eylemden sonra oturduğumuz ich&orya'da bandista şarkıları çalıyordu, dün abi çıktı geldi!


bu arada bu mekanda fotoğraf çekmek yasakmış, bu fotoğrafı çektikten sonra öğrendim.

bu da böyle bir barımdır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder