unutma, oku!


bugün on mayıs. yani, hitler'in almanya'da iktidar olduğu dönemde, berlin'in bebelplatz'ında 20 bin kitabın üzerine benzin dökülüp yakılmasının 80. yıldönümü. yakanların üniversite öğrencisi; yakılan kitaplarınsa yazarlarının ya yahudi ya da alman demokratlar olması olayın bir boyutu. bir başka boyutu ise, alman edebiyatına damgasını vurmuş erich kästner, arnold zweig gibi yazarların, kendi kitaplarının yakılışlarını seyretmeleri. arkadaşlarıyla...



bugün berlin'de sabah 10'dan beri çeşitli etkinliklerle bu kitap yakma olayı tematize ediliyor. günün son etkinliği bebelplatz'da, "lesen gegen das vergessen" (unutmamak için okumak)13-15 arası gerçekleştirilen okumalardı.

yaşayan tarih elfriede brünning'in o güne dair anılarını okumasıyla (gedankensplitter: aforizmalar) başlayan ve 500 kişiden fazla insanın arada yağan yağmura rağmen eşlik ettiği etkinlik, birçok yazar, oyuncu ve politikacının yakılan kitaplardan alıntıları okumalarıyla devam etti.

august bebel'in feminizminin, erich kästner'nın savaş karşıtlığının, kurt tucholsky'nin ironisinin, johannes r.becher'nın ispanyol engizisyonu şiirinin yakılma sebebi ise şu slogan ile açıklanıyordu "gegen dekadenz und moralischen verfall! für zucht und sitte in familie und staat!" (düşmüşlüğe ve ahlâki çöküntüye karşı! aile ve devlette gelenek ve disiplin için!)

gencecik dimağların aklı karışmasın(!) diye, thomas mannlar, heinrich heineler, anna seghersler, einsteinlar, bebeller, remarquelar yakılmışlardı. yine genç dimağlar tarafından. hem de yanan ateşin üzerinden atlanarak!

hitler döneminin sona ermesi de, eserleri yakılan  bazı yazarlar için bir şeyi değiştirmemiş. yakılanların isimlerine bakıldığında, bazılarına dair biyografilerin bulunması, kitaplarının ortaya çıkarılması halihazırda namümkün. yangın, kimi yazarları tarih sahnesinden silip atmış.


eğer yolunuz berlin'e düşerse(burda yaşıyorsanız, her on mayıs'ta), muhakkak humbolt üniversitesi'nin  ana binasının karşısındaki opera meydanı
olan bebelplatz'a gidin. sol kolunuzda ilerlediğinizde micha ullmann'ın "die versunkene bibliothek" (batmış kütüphane) isimli anıtını bulacaksınız. boş kitap raflarından oluşan bu anıtın başında, yukarıdaki karikatürü kafanızda canlandırarak düşünün bir. size, heine'nin "kitapları yakanlar, bir gün insanları da yakarlar" sözü eşlik etsin. ve iktidarların "ahlâk" "disiplin" "gelenek" sözleriyle nerelere gelebileceklerini görün.
 bunların hepsinin, ders olması dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder