yaz saati
uygulamasıyla birlikte, bir de baktık ki berlin'de günler acayip uzadı. yazın
en uzun günlerinde, dokuzuncu kattaki evinden guruba bakarken saatin onbire
yaklaştğını görmüş bir insanım neticede. biraz daha kuzeye gitsek, st.
petersburg hesabı beyaz geceler göreceğiz.
şimdi yazın
saati geldi, gün döndü, bahar kapıyı takvimde çaldı; ama ne bahardan, ne yazdan
bir haber var. sokakta kar çamura karışık, kuru dallar yollar boyunca selama
durmakta. yolda yürüyen insanlarda bir kış mutsuzluğu. başımızı öne eğe eğe
yürüyoruz, rüzgârdan şamar yemeyelim diye.
eminim tüm
almanya bundan dem vuruyor. ne vakit hava durumuna baksak yüzlerde bir asıklık.
"pazar günü sekiz derece olacakmış" diye seviniyoruz. berlin hele,
ezelden beri erken kalkan ve geç yatanları seven bir şehir. geceleri ısınır,
gündüz de on demeden kapatır güneşinin önünü. tüm gün bulutlu sandığımız
günlerin çoğunda sabah yedi sekiz gibi bir mavilik vardır aslında. sonra hoop,
yine bulut, yine bulut.
evet, günler
uzadı. günler uzadı ve havalar ısınmadı diye dengem bozuldu benim. eve saat
sekiz gibi giriyor vefakat saat dört falan sanıyorum. dışarıda kaba etlerim
donduğu için, kendimi sıcacık evime atmak için can atıyorum aslında. ama gündüz
vakti içeriye de girmek istemiyor canım. ne yapacağını bilemez
şekildeyim.
berlin'de ne
yapacağını bilemediğin zaman peter fox dineleyeceksin.
peter fox.
blogda birçok kere kendisinden bahsettik. facebook sayfamızdan şarkısını neyim
paylaştık. -şu yazıyı yazarken parmaklarım donuyor allah sizi inandırsın. ofis
ısınmıyor lan hâlâ. -
|
Temsili Yaz (Kaynak: B.Z.) |
bundan bi üç
beş sene önce, felaket bi yaz olmuştu berlin'de. ama nası bi yaz. böyle iki ay
boyunca bildiğin felaket sıcaklar. ne vakittir öyle yaz olmuyor. üç gün
sıcaksa, beş gün yağmurlu.
öyle sıcacık
yaz mevsimlerinden birinde peter fox şöyle bir şarkı yapmış K.I.Z. ile.
tilkinin uzanamadığı üzüme kovuk demesi hesabı, biz de uzanamadığımız yaz
mevsimine uzaktan bakalım ve köpek nüfusu insan nüfusunu neredeyse geçecek olan
berlin'de yaz mevsiminin nasıl pis koktuğunu hatırlayalım.. güneşliklerin
güneşi engellemediği, sokakta çıplak mı dolaşsak acaba diye düşündüğümüz, her
şeyin üzerimize yapıştğı o lanet olası(!) günleri yâd edelim. kısacası çamur
atalım, hiç değilse izi kalsın...
(PS: videoyu
seçerken almanca bilmeyenleri de düşündük! istediğiniz zaman ingilizce ve
almanca altyazıyı okuyabiliyor ya da kapatabiliyorsunuz. video
açıldığında sağ alttaki ilk ikondan altyazı aktive edilebiliyor.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder