etsiz pilavsiz sohbet


[yahut app degil vicdan azabi]

"gel süper muhabbet oluyor!" dedi abi.

agzimdan yarim yamalak bir "ya bilmem ki" cikti...

"gel yahu, sarmazsa devam etmezsin." diye üsteleyip "abone ol, kurban bul derdi de yok hem!" dedi.

sinir bozucu bir sessizlik oldu, olusan sessizliği yine o bozdu: "gerci bizde de afisleme oluyor, bildiri dagitimi oluyor... 1 mayis'tir, 13 subat'ta dresden'e yolculuktur... bunlar var allah icin."

"abi ne diyorsun allasen!" der gibi sustum.

"ne bileyim, seni kafalamak icin sessizlige engel olmam lazımdi gibi geldi. toparlayamadim" diye cevap verir giibi sustu o da.

"herkes mi kafalama derdinde arkadas?" diye sordum kendime. ama bu sefer sessiz olmayi becerememisim,
"efendim?" dedi.

"adam gibi cay da yoktur orada" diyebildim.

"olur mu aga? kirmizi kitap yok ama mis gibi tavsan kani cay var. herseyi sallayacaksin, cayi demleyeceksin! ehe ehe..." dedi.

"kaciiiin, cay edebiyati yapiyorlar!" diye bagirarak kosmaya basladim.

calan telefona uyandim, kendime gelene kadar kapanmisti.

ekrana baktim, "bugün allah icin ne yaptin?" yaziyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder