Parmak izini kaybeden adam

Göc süreci, bircok kaybi beraberinde getirmesi mümkün olan bir olgu. Hangi siniftan, milletten ve kültürden olursa olsun, hep bir seyler birakiyor insan ardinda. Dostlar, bira siseleri, bir anne, sevilen ve sevilemeyen insanlar, odana astigini posterler, kaktüslerin, 30 kiloyu gectigi icin bavuluna alamadigin kitaplar, Nazan Öncel kasetleri...

Gelecek zamanin bilancosunu yapmak ise daha zor. Almanya'da sahip oldugu seyleri kaybeden bir cok kisi gördüm. Sagligini kaybeden, sevdiklerini kaybeden, kimligini kaybeden... Beni en cok etkileyen ise parmak izini kaybeden adamdi.

Oldukca sik gittigim "Yabancilar Dairesi'nde" (Ausländerbehörde) karsilatm kendisiyle, ki genelde "Yabancilar Polisi " tabiri kullanilir. Ve sirf bu polis kelimesi yüzünden bin bir stres ile girip cikilan o mekan, Almanya'da devletin varligini hissetigim yegane mekandi. Kücümsenecek bir sey degildir "Abla bari bir 3 ay vereydin! Yeminlen asker kacagiyim bak" demek.

Almancayi biraz ilerlettikten sonra yarim saatte halletmen gereken is uzadikca uzuyordu. Almanca bilgin ile islem süresinin ters orantili oldugu tek yerdir Ausländerbehörde. Vizemi uzatirken en az 3-4 kisiye de tercümanlik ederdim. Emekli bir amca gelmisti, 70-80 yaslarinda. Pasaportunu kaybettigi icin vizesini de yeniden cikarmasi gerekiyordu. Yan masada görevliye bir seyler anlatmaya calisiyordu. Yeni elektronik vize uygulamasindan dolayi, parmak izi verilmesi sart kosuluyordu. Üstünde kücük bir tarayici olan Alman Sahini logolu, kibrit kutusu büyüklügünde siyah bir aletin üzerine bas parmaginiz ile basmaniz gerekiyor. 5- 10 saniye sonra parmak izinin bilgisayar ekraninda görünüyor. Yan masadaki görevli kadin Türkce bilip bilmedigimi sordu ve yasli adama parmagini tam olarak tarayiciya basmasi gerektigini tercüme etmemi söyledi. Yasli amca ile birlikte birkac defa denedik. Olmuyordu. Bir türlü parmak izi cikmiyordu. O sirada elinde pasaportum olan memur girdi odaya. Parmak izinlerinde bir sorun oldugunu anlamisti. Yasli adamdan daha önce dökümhanede calisip calismadigini sormami istedi. "Evet." dedi yasli amca, "41 yil Mercedes´de." "Tamam anlasildi. Yüzük parmaginizi bastirin tarayiciya o da olur!" dedi memur, yasli amcaya.

Yasli amca ciktiktan sonra sordum, parmak izi ile dökümhanenin ne ilgisi oldugunu. Dökümhane ve bu gibi agir islerde calisan insanlarda oluyormus. Zamanla parmak izi profilleri kayboluyormus. Hatta böyle bildigi bir kac kisi daha varmis memurun.

Acaba hangi Mercedes´de takili kalmisti parmak izleri? Hangi renkti, kim kullanmisti arabayi, hala hayatta miydi o araba? Bu sorulari gecirdim icimden."Buyrun." dedi memur. "Pasaportunuz, süresiz oturma izniniz onaylandi . Alles Gute!"

Pasaportumu elime alirken, parmaklarimi biribirine dokundurdum. Parmak izimi hissediyordum. Tesekkür ettim ve ciktim odadan.

1 yorum: