Fuat Amca’nın hastalığını kimse
ciddiye almamış. Kuruntulu diyen olmuş, sinameki diyen olmuş,
hastalık hastası diyen olmuş, hatta ilgi çekmek için yaptığını
söyleyip iyice tepesinin tasını attıranlar da olmuş. Neler neler
yapmamış ki bir derman bulurum umuduyla. Bir gün mesela evdeki
Sig-Sauer’le karşılıklı bakışırlarken aklına gelmiş,
kalkmış hiç üşenmeden günübirlik Doğu Berlin’e geçmiş, en
kıyak doktorlar orada bulunur hesabıyla Cumhuriyet Sarayı’nı
gezerken numaradan fenalaşıvermiş. İlk müdahaleyi yapan Doğu
Alman doktorun “Bir şeyiniz yok,” demesi üzerine kırık dökük
Almanca’sıyla “Hastayım ben Doktor, sen halk adamısın, burası
halk cumhuriyeti, ne varsa sende var,” diye yalvarmış. Herr
Doktor şaşkın şaşkın bizim Fuat Amca’ya bakarak, “İltica
etmek istiyorsanız sizi ilgili kişiye yönlendireyim,” falan
diyecek olmuş. Bunun üzerine korkuya kapılan Fuat Amca daha fazla
üstelememiş ama doktorun gözünün içine bakarak Türkçe olarak,
“Halk cumhuriyetinizi sikeyim, siz de yalanmışınız amına
kodumun kızılları,” diye küfrettikten sonra taburcu olup,
amansız hastalığıyla birlikte Batı Berlin’e geri dönmüş.
Fuat Amca şimdi 90 yaşında ve turp
gibi. Rudow'daki tek göz odada yaşıyor hâlen ve "Zigzawer'i
Tiyergarten'e gömeli beri ağrılarım azaldı yiğenim,"
diyor. Ama hastalıktan şikâyetçi yine de. Hele de nemli
havalarda, Almanya'da ne kadar doktor varsa saydırıyor, ne ecdadlarını bırakıyor, ne evlatlarını...
Resmen güldüm buna kahkahayla!
YanıtlaSil