vay jajina!

sosyal medyanin bugünkü malzemesi bülent arinc. bu yaziyi okuyacak kadar internetle icli disliysaniz meseleyi duymussunuzdur zaten ama ileride kazi yapan arkeologlar bu yaziya denk gelirse onlara kolaylik saglamak acisindan suraya bir link ilistirelim yine de.

önce konuyla alakali birkac ani.

kötü birsey oldugunda bizim ailede "kuku" kelimesi kullanilir. anannem, babannem, teyzemler, yengemler falan kullanır yani bunu. öyle de marjinal bir sülaleyiz! simdi düsündüm de sülalenin erkeklerinden bu ifadeyi hic duymadim. demek ki, kukuyu kadinlar kullaniyor. [metafora gel!] hatta "kuku zeza" vardir bir de. birinden zavalli anlaminda acinarak bahsedilecekse de misal "hasan zeza" dendigi icin merak edip sordugumdan zeza'nin siyah/kara manasina geldigini ögrenmistim. yani kuku zeza da bir bakıma "kuku"nun siddetini artiriyor. [evet evet, kara delik. hi hi, tam olarak onu diyorum!] 

ben de bir sekilde bu kelimeyi arkadas arasinda kullaninca ögrenmistim türkcede ne anlama geldigini. utanmistim. 

bu yaziyi yazmaya niyetlendigimde "anlatacagim animi kaynakla desteklemek icin ufak bir arastirma yapayim." dedim. sunlari buldum, buyrun: 


diger anim da ortaokul yillarimdan... bakirköy'de abilere gidiyorum. orta iki veya orta ücte oldugumu tahmin ediyorum. hey gidi günler hey! o sıra artik tam olarak neyin muhabbeti dönüyor idiyse, sanirim "elinden ne is gelir, ne yapabilirsin" falan gibi birseydi, ben de bir yerden mala aletini kullanarak siva yapmak manasinda kullanildigini duydugum "mala vurmak" tabirini kullanmistim. bir miktar sessizlik oldu, daha sonra abi odadan cikinca "firlama" arkadaslar bono misali basti kahkahayi. "n'oluyo lan?" dememe kalmadan pis pis siritarak "mala vurmak"ın manasini acikladilar. utanmistim. 

bununla alakali internette bakininca da sunu bulabildim: 


hazirlik sinifinda hoca tahtaya "am telefon" yazinca bütün sinif makarayi koyuncaya kadar gülmekten utanmistim. yine hazirlik sinifinda "yardimci almanca" dersimize gelen alman hocanin sayilari ögretirken söyledigi her "zwanzig", "dreizig"te kahkahalar yükselince sinifa bakip "keine phantasie!" dedigini hatirliyorum. simdi düsündügümde utanmak da gülmek de garip geliyor. ayni kelimenin degisik dillerde farklı manalara gelmesi komik olabilecek bir durum, özellikle ufak yaslardaki cocuklar icin "ayip sözlerin" bu sekilde duyulmasi daha da muzip birsey ve bu durumun esprisini yapmak türklere has bir davranis degil ama bütün süreci düsündügümde bizde büyük bir bastirilmislik görüyorum, eziklik hissediyorum. cocuk yasta "muziplik" cercevesinde anlasilabilecek bir durum bizim ülkemiz özelinde baska bir noktaya denk düsüyor bence. tamam gülelim, eglenelim ama durumumuz daha cok su sahnedekiyle örtüsüyor gibi geliyor bana: 


bilin bakalim, bu videoda "biz kimiz"?

konunun bir de fem dersanelerindeki "belden asagi espri yapan hoca kontenjani" boyutu var mesela. personel planlamasıni mi buna göre yapiyorlar, öyle mi denk geliyor, bu hocalar özel egitimden mi geciyor yoksa tamamen sahsi gayretlere dayanan bir kabiliyet mi söz konusu bilemiyorum ama simdiye kadar fem'e gitmis kiminle tanistiysam böyle hocası olmus hep. simdi dönüp baktigimda bir yandan o ögrencilerin bazi seyleri normallestirmesine katkida bulunmus olabilecegini düsünmek istiyorum ama bir diger yandan da geneldeki söylemin, yapilan esprilerin seviyesi ve sekli cinsiyetciligi de güclendiriyormus gibi geliyor. isi tam olarak cözemiyorum, sikiliyorum. 

[nasil süper yapiyorum gecisi aman allah'ım. dur bak!]

tamam, bütün bunlar cocukluk/ergenlik döneminde anlasilabilir seyler ama teknolojinin hayatimiza girmesiyle beraber bütün ülkenin felegi sasti. bütün yaziyi kücük harfle yazarken birden SIKILIYORUM yazan da oldu, sIkIlIyorum ile s1k1l1yorum arasinda tercih yapan da... hala denk geliyor, öfkeleniyorum. cinsellik gibi fitri olan bir konunun kelimeden baslayarak böyle problemli bir alana dönüsmüs olmasi canimi sikiyor!

vajina bekciligi yapmaktan, evli ciftlere cocuk düsünüp düsünmediklerini veya bir süre cocuk sahibi olmayanlara fütursuzca "sorun olup olmadigini" sorma hakkini kendinde görmenin "haddi asmak" olabilecegini düsünemiyorlar. escinsel derken kizaran bozaran insanlar escinseller hakkinda "atip tutmaktan" zerre utanmiyorlar. cinsiyetciligin dibine vururken ne yaptiklarinin farkinda olmayanlarin kelimeden gocunmalarini kabul edemiyorum. bu öfkeyle "size giren cikan olmadigi sürece escinsellerin ne yaptigi sizi ilgilendirmez!" veya "bir adam cinsel organini sokacagı delik hususunda senden farkli bir tercihte bulunuyor diye ondan üstün veya düzgün oldugunu düsünmen bana cok sacma geliyor!" deyince tedirgin oluyorlar. yine yadirganiyorum ama artik utanmiyorum. hep sonradan mesele ile yüzlestim ve cebellestim, hep sonradan sonradan!

derdim tabii ki bülent arinc degil. o da hepimiz gibi/kadar yillar icerinde önce maruz kaldigimiz, sonra üretigimiz carpikligin bir yansimasi sadece. birileri bir sekilde bununla yüzlesip öfkesinden ciglik atiyor, birileri de yadirgiyor. ne de olsa mevzu eski, ata yadigari!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder