ilk iki ehliyet almaya kalkışımdan bu yanı, taylar at olmuş, birtakım köpekler mezara girmiş durumda. o günden bu güne, epey bir şey de değişmiş hani, kulağınıza küpe olsun.
eskiden direkt bir belediyeye gidip başvuru yapabiliyordun. internetten baktım, artık yok öyle bir şey. koca berlin bir yerden ehliyete başvurmaya kalkıyor ki, evlere şenlik.
bugün ben de "tatile gitmeden şu işimi bi halledeyim" dedim. demez olaydım diyeceğim de, bir ay uzaklarda olacağımdan, resmi başvuruyu yapmak istedim. bir şekilde bu gün gelecekti o ki.
sabah yedi buçukta açılan mekana, sekizde girdim ve 50. numarayı çektim. saat onbir buçuğu geçerken içeriye çağrıldım. hayatımda doksanlı yıllarda çapa tıp fakültesinde bile bu kadar uzun beklememiştim.
üç buçuk saat boyunca, sadece üç kağıt parçasını vermek için oradaydım. bu yeterince sıkıcıydı sıkıcı olmasına; ama çilem dolmamış olacak ki, para yatırmam gereken otomatın iki dakika önce bozulduğunu öğrendim. 20 dakika boyunca 3 memur, kasanın yanında durmamıza rağmen kasayı açmak yerine üçü birden otomatla uğraştılar. otomat iki kart daha yuttu, insanlar yine yeni kartlar almaya yollandılar...söylememize rağmen kasa açılmadı, sıra uzadıkça uzadııı uzadıkça uzadıı...sesler yükseldi, juppi bir hıyar "şuan iktisadi açıdan nasıl bi zarardayız anlatamam" dedi.
en sonunda, başa çıkamayacaklarını anlayınca kasayı açtılar ve bu sefer de kasa bankamatik kartıyla çekim yapamaz oldu. elinde nakit parası olanlardan almak yerine bir de onunla uğraştılar. 40 dakika boyunca da kasada beklemiş bulundum. üstelik de üçüncü sıradaydım burada!
tanıdık geldi mi? gözünüz bu bürokrasiyi bir yerden ısırıyor mu? bir anneanne lafıdır: hepsi yerin dibine batsın!
diyeceğim o ki, randevu almadan gitmeyin. ha, randevuyla da zamanında gireceğinizi ummayın. bir saat kesin bekleyeceksiniz de, ikiye de çıkabilir.
Merhaba pismis tavuuk :)
YanıtlaSil